Sporun Kalbi Bu Sitede Atıyor
  xx
 
Spor yazarlarının G.Saray yorumu










Spor yazarlarının G.Saray yorumu
14 Eylül 2008 Pazar 10:30
G.Saray, Sami Yen'de Antalyaspor'a takıldı... Spor yazarları ortaya konan futbol için şu ilginç yorumlarda bulundu.

Süper Lig'in 3. haftasında Ali Sami Yen'de Antalyaspor'u konuk eden G.Saray, birçok gollük pozisyonda Kaleci Ömer'i geçemeyince 1-1'lik skorla beraberliğe razı oldu...

Sarı-Kırmızılı ekibin ortaya koyduğu futbol için spor yorumcuları köşelerinde şu değerlendirmelerde bulundular:

ERMAN TOROĞLU: 'KULÜBEDEKİ 45 MİLYON DOLAR'(HÜRRİYET)

Hatırlarsınız, geçen yıl G.Saray seyircisi küfür etmişti. Ama yönetmelikteki bir maddeden dolayı-ki o madde kötü tezahüratı engellemek için yöneticilerin üstün çabası vardır cümlesiyle- ceza almamıştı.

Siz böyle yönetmelikleri kevgir gibi delerseniz, o seyirci de küfür etmeye devam eder. Dün hakem başlama düdüğünü çalmadan önce G.Saray seyircisinin bir kısmı önce F.Bahçe’ye küfür etti, sonra Antalyaspor’a... Maçın içinde zaman zaman gene Antalyaspor’a küfür etti.

Maçın son 10 dakikasında da Antalyaspor kalecisi çok iyi oynadığı için G.Saray seyircisi, bu süre boyunca onun annesiyle ilgili inanılmaz derecede iğrenç küfürler etti. Aynı küfürü yıllar önce Beşiktaş seyircisi Bursaspor kalecisi Şenol’a yapmıştı. Ve bir de utanmadan sıkılmadan benim televizyonda bunu anlatmamı eleştirmişlerdi. Bakalım şimdi nasıl bir ceza gelecek G.Saray’a? Yoksa gene aynı madde mi çalışacak?

Hani bir film vardı eskiden "Yukarıdakiler ve Aşağıdakiler" diye. Mehmet Topal oyuna girene kadar G.Saray "İleridekiler ve Geridekiler" diye ikiye ayrılarak futbol oynadı. İleride hücum ettiler beş kişiyle. Topu kaptırdılar. Hiç kimse zahmet etmedi çıkarmaya. Antalyaspor o koca alanı kullandı. Bu sefer G.Saray defansı topu kesti, ileriye gönderdi. Onlar da baktılar ki, ilerisi gelmiyor geriye, onlar da ileriye gitmediler destek vermeye.

Mehmet varsa oynar

Mehmet Topal varsa G.Saray orta sahasının ortasında kesinlikle oynar. Eğer Arda da sendeyse, o da sol dışta oynar. Ama sen Kewell’ı oraya alır, Arda’yı terste oynatırsan ikisi de yok oluyor. Zaten Kewell daha henüz hazır değil. Antalyaspor’un ilerideki ithal oyuncuları topla iyiler. Ama nereye kadar? Güçleri bitene kadar. Yani 60 dakika oynuyorlar. Sonra da bütün yük arka tarafa düşüyor. Topu kenara indirmeyip ortadan şişirirsen Antalyaspor defansının ortasındaki üç adam çıkıp çıkıp vuruyorlar, leblebi gibi. Dün bazı toplar Ömer’in üstüne geldi ama o hatasız oynadı. Ama G.aray seyircisinden küfür yiyerek ödülünü aldı.

İskelet belli değil
G.Saray Teknik Direktörü’nün çok acil bir karar vermesi lazım. Kimleri nerede oynatacak ve nasıl devam edecek? Ligde üçüncü maçlar oynanıyor G.Saray’ın iskeleti belli değil. G.Saray iskeleti çok kolay kurulabilecek bir takım. Ya tesir altında kalıyor ya da bu işi bilmiyor.

Not: G.Saray diyor ki, benim borcum çok. Onun için bütçeyi denkleştirmekte zorlanıyorum. Ama şöyle bir görüntüye baktığında hiç de öyle değil. Yedek kulübesinin fotoğrafını çekin, 45 milyon doların yan yana oturduğunu görürsünüz. 30 milyon dolar Lincoln, artı 15 milyon dolar Baros.

İLHAN SÖYLER: 'AYNI HASTALIK' (HÜRRİYET)

Skibbe ilk kez cesur davranıp risk aldı. Elindeki tüm hücumcularını sahaya sürdü. Meira ve Servet’in önüne nöbetçi memur dikti. O da Ayhan’dı.

Ayhan’ın yardımcılığını sık sık Kewell ve az da olsa Arda yapmaya çalıştı. Galatasaray’ın sahaya çıktığı futbolcular farklıydı.

Skibbe "elimde böylesine iş bitirici futbolcular varken niye defansı düşüneyim" de oyunu zora sokacağım düşüncesi içindeydi. Sağ kanatta genç Aydın, Antalya sol kanadını dalgalandırdı, durdu. Galatasaray tam zamanında golü de bulmuştu.

Yukarıda saydıklarım doğru ama, Galatasaray’ın bir hastalığı var ki bir türlü kurtulamıyor. Topla bu kadar haşır neşir olan üst düzeydeki futbolcular sürekli pas hataları yapıyor. Takım halinde hücuma kalkarken yapılmayacak bir pas hatası rakibi Antalya’yı hücuma sürüklüyordu. Çünkü Skibbe’nin oynattığı oyunda bölümler arasında açıklık olduğu için bu açıklar kapanmıyordu.

Yorgun Kewell

En kritik anlarda Ayhan’ın üst üste pas hataları ve Kewell’ın yorgunluğunun öne çıkması Galatasaray’ın oyuna hükmetmesini engelliyordu. Galatasaray’ın yediği gole bakın. Duran topta kule gibi savunmada iki adam var. Meira ne iş yapar orada? Servet ile anlaşamıyor Demek ki savunmada bir arıza var. Milli Takım’da bile aynı hatalar oluyor. Bu alışkanlık oldu galiba.

Skibbe’nin artık profesyonel olmuş futbolculara artık pas hatası yapma diyecek hali yok. Bunlar belli bir yere gelmiş futbolcu. Amatör futbolcu değil ki pas yapmayı öğretesin.

Ümit Karan da da ayrıca inanılmaz bir düşüş var. Top geliyor, ama o ne yapacağını bilmiyor. Sanki her şeyi unutmuş. Kafası başka yerde midir, nedir.

Galatasaray bu hastalığından nasıl kurtulacak göreceğiz. Haftalardır hep aynı vaka sarı kırmızılı takımı zora sokuyor. Bunları aza indirse Galatasaray’ın çözemeyeceği takım yok.

Bu arada dün de Antalya’nın oyunun son bölümünde çok iyi şansı vardı. Galatasaray vuruyor, ya kalecinin yada savunmanın ayağına çarpıyordu. Galatasaray bir türlü fileleri nişanlayamıyordu. Galatasaray puan kaybetti ama genç de bir oyuncuyu kazandı. O da Aydın Yılmaz?.

EBRU KILIÇOĞLU : FİLEYİ DOLDURAMADI (SABAH)

Kayseri'den bu yana değişmiş Galatasaray. Forveti ikilemiş mesela, hala eksik futbolcuları olsa da 'baklava'sına da kavuşmuş sonra. 'Lanetli mevkii' sağ bek Şaş'a emanet edilmiş. Önündeki Aydın'sa Kayseri maçındaki bilinçsiz koşularına bir amaç eklemiş, göz dolduruyor.

İkinci yarıda iyice kapanan ve abluka altına alınan Antalya kalesini düşürmek için yapılan değişiklikler 6'sını ilk kez bir araya getiriyor yabancıların! Bir gol uğruna gerçekten çok çabalıyor Galatasaray. Özellikle son 10 dakikaya sayısız 'net' sığdırıyor. Golleri oldurmayan sadece 'kahpe kader' değil aynı zamanda 'Panter Ömer'. O kurtardıkça, maç 'yüksek gerilim' hattına dönüşüyor.

LEVENT TÜZEMEN: VARLIK İÇİNDE YOKLUK (SABAH)

Galatasaray'ın sahaya çıkan onbirine bakıyorum Hasan, Ümit Karan ve Volkan dışındakilerin hepsi kendi milli takımlarında oynuyor. Kulübeye göz atıyorum; Lincoln, Baros, Topal gibi yıldızlar yedek oturuyor. Sakat olan milli oyuncular Linderoth, Barış, Sabri ile Balta'yı da sayarsak kadro olarak kalite zengini Galatasaray varlık içinde yokluk çekiyor. Yani şeker var, un var, yağ var ama lezzetli bir helva nasıl yaratılacak merak ediyorum. Skibbe de arayışlarını hâlâ sürdürüyor.

Nonda'nın attığı gol Arda-Hasan-Aydın üçlüsünün mükemmel organizasyonu sonucu geldi. Ngewenya'nın golü Milli Takım'ın Belçika'dan yediği golün kopyasıydı. Servet-Meira ikilisi adam paylaşımında hatalıydı. İkinci yarı tek kale maç oldu. Antalya savunmaya gömülürken, Galatasaray adeta gol kaçırma yarışı yapıyordu. Nonda, Baros, Topal, Aydın, Arda vuruyor kaleci Ömer inanılmaz inanılmaz toplar çıkarıyordu. Galatasaray ikinci yarı çok iyi oynadı, ataktı, bol pozisyon buldu ama Ömer'i geçemedi.

YAŞAR YALÇIN: AVANTAJ KAÇTI (FOTOMAÇ)

Galatasaray açısından Antalyaspor karşılaşması çok önemliydi. Skibbe eleştirilmeye erken başlanmıştı. Tabii ki Alman hoca bu eleştirilerin çoğunu hak etmişti. Dün akşam sahaya sürdüğü 11 bu zamana kadar yaptığı en doğru seçimlerden biriydi.

İkinci yarı yarıda ortada oynayan Arda da sol kanata geçmişti. Bence doğrusu da buydu. Arda sol kanatta bana göre çok daha etkili. İkinci yarının genelinde Antalya kapandı. Sarı-kırmızılılar ise saldırdı ama Ömer biraz gününde, biraz da şanslı olunca galibiyet golü bir türlü gelmedi. Özellikle F.Bahçe'nin 3 puan kaybettiği maçı ve bugün oynanacak Trabzonspor-Beşiktaş karşılaşmasını da düşündüğümüz zaman kaybedilen iki puanın ne kadar önemli olduğu açıkça belli.

ZAFER ERTEM: EKSİK OLAN RUH (FOTOMAÇ)

Şu gerçeği kimse gözardı etmesin: G.Saray'da, teknik patron Skibbe de lige hazır değil. Yönetim ve teknik kadro her fırsatta sakatlıklardan yakınıyor. Maçın başında kulübeye baktım bu eksik takımda Lincoln, Mehmet Topal, Milan Baros ve yeni transfer Serkan Kurtuluş yedek oturuyor. Bay Skibbe her maçta şapkadan bir tavşan çıkarma geleneğini dün gece de sürdürdü.

Onun için yerinde oynamayan Arda ile Kewell ilk yarıda gezinip duruyor. Golü Antalya düşünüyor. G.Saray bilinçli bir organizasyon üretemiyor. 11'de Ümit Karan-Nonda uyanıklığı G.Saray'a gol getiriyor ama bu gol bile Aslan'ı uyandırmıyor. Antalya Ngwenya, Sergey, Pawel'le inanılmaz pozisyonlar yakalıyor, Ngwenya 32'de affetmiyor.

G.Saray ve adalet adına iş işten geçmişti. G.Saray'daki kalite isimler bir bütün olamıyorlar. Bir şeyler eksik, o bir şeyin adı bana göre ruh. Gelir mi, çağırmak mı gerekir onu yetkililere bırakıyorum.

UĞUR MELEKE: 'SKİBBE'NİN TAKIMI DEĞİL' (MİLLİYET)

Beşiktaş önünde “Vahap’tan önce” ve “Vahap’tan sonra” olmak üzere iki perdelik oyun sergileyen ve Vahap üçüncü stoper olarak oyuna girdikten sonra pek bir şey oynamayan Antalyaspor’da yine senaryo aynı...

Maça 4-3-3’le ofansif başlayan ve öndeki siyahi üçlüsüyle rakibini ciddi biçimde zorlayan Jarabinsky, 1-1’i yakaladıktan sonra Korhan/Vahap, Joseph/Volkan hamleleriyle son 50 dakikayı skoru korumaya adadı.

Normal şartlarda Arda, Kewell, Ümit ve Nonda gibi skoru tek başına değiştirebilecek bu kadar yetenekli oyuncuya sahip bir takımın, 3 stoperli çekingen Antalya’ya karşı skoru çok kolay yakalaması beklenir, ama Galatasaray, Steaua ve Kayseri önünde bulamadığı ritmi Antalya karşısında da tutturmakta gecikti.

Üstelik de Antalya kontr ataklara 2 kişiyle çıksa bile tehlike üretebiliyor, Sergey, anatomik avantajıyla Servet’i zor durumlara düşürebiliyor. Servet’in Aghahowa’dan sonra Sergey önünde de çaresiz kaldığı anlar Türk futbolu adına endişe verici, geçen sezonun yıldızının formu serbest düşüşünü sürdürüyor.

Galatasaray 11’indeki 7 oyuncu 30’lu yaşlarına ulaşmış ve şu anda kariyerlerinin en iyi noktasında değil, ikinci şans periyodundalar. Bu yüzden takımın yarıdan fazlası hareketsiz oynuyor ve bugünün futbolunda durarak yaptığınız set hücumlarıyla da gol bulmak zorlaşıyor.
Skibbe, hücumda kaybedilen her toptan sonra çizgiye

fırlayıp Ümit’i, Nonda’yı veya Kewell’ı pres yapmaları için uyarıyor, ama oyuncular dönüp kenara bakmıyorlar bile... Belli ki Skibbe, kariyerinin en başarılı dönemlerini geçirdiği Leverkusen’daki enerjiyi Sami Yen’de de görmek istiyor. Oysa Hasan, Kewell, Nonda, Meira, Ayhan, Ümit ve Lincoln o düzeyde enerjiyle en son 2-3 sene önce oynuyorlardı. Sanki bu yorgun takım, Skibbe’nin takımı değil... Ya da bu fazla tecrübeli takımın hocası Skibbe değil...

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol